ENERJİ KAYNAKLARIMIZDAN NÜKLEER ENERJİ

                            NÜKLEER ENERJİ
        1. BİLGİ
Nükleer enerji, atomun çekirdeğinden elde edilen bir enerji türüdür. Nükleer enerjiyi zorlanmış olarak ortaya çıkarmak ve diğer enerji tiplerine dönüştürmek için nükleer reaktörler kullanılmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının dış koşullara bağımlı olmaları (iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması) nedeniyle günümüzde halen yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar verimli enerji üretimi sağlanamamaktadır. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Elektrik tüketim talebinin karşılanmasının yanı sıra, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Nükleer enerjiye dayalı sistemler, fosil kaynaklı enerji üretim sistemlerinin neden olduğu sera gazı emisyonuna neden olmadıkları için çevreye zarar vermezler. Dünya çapında ısınma ve iklim değişikliğine neden olan CO2 emisyonunun azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, azot oksitleri ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına da neden olmamaktadır.
       





   

     2.BİLGİ

2006 yılını “Çernobil faciasının 22. yılında nükleere hayır yılı” olarak ilan eden nükleer karşıtı çevreciler, nükleer enerjinin; sağlık, gelecek, çevre, ülke ve insanlık için zararlarını dile getirmektedirler. Nükleer enerji tüm gelişmiş batılı ülkeler tarafından ölü teknoloji olarak adlandırılmıştır. En temiz ve güvenli enerji nükleer enerjidir söylemini neredeyse tüm dünya yalanlamaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda dünyadaki pek çok ülke nükleer enerjiden vazgeçmektedir. Gelişmiş dünya ülkeleri ömrü dolmuş nükleer enerjilerini kapatmış ve yenisini yapmayacaklarını belirtmişlerdir.Nükleer santralde nehirlere, göllere, denizlere boşaltılan soğutma sularının sadece birkaç saniye radyoaktif kalabildiği ve akabinde tümüyle arınmadığından tehlike yarattığı ifade edilmektedir. Söz konusu soğutma suları, doğal alanlara boşalmadan önce, reaktör ve yüzlerce metrelik borulardan geçmektedir. Bu sulara, reaktörden ve boruların kendisinden, radyoaktif kurşun, krom, kobalt parçacıkları karışmaktadır. Bunların radyoaktifliği de doğada 200-300 yıl sürmektedir. Bu durum bir çok kanser ve genetik hastalıklara neden olmaktadır.












A-) Siz nükleer santrali kurulacak yerde yaşayan bir vatandaş olsaydınız, nükleer enerji kullanımı konusunda hangi durumu seçerdiniz?
B-) Kararlarınızı gerekçelendirerek açıklayınız.









Yorumlar

  1. Bence 1.bilgi doğru çünkü:
    Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır.

    YanıtlaSil
  2. Evet olmalı çünkü iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması nedeniyle

    YanıtlaSil
  3. Mustafa Sami Sarar.Bence 2. bilgi doğru çünkü, nükleer atıklar denize dökülüyor ve böylece tüm balıklar ve bazı insanlar bundan etkileniyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. son kararın yapılması yönünde çünkü CO2 gazı azalacak, istihdam sağlanacak ve elektrik fiyatları düşecek

      Sil
  4. Bence 2. bilgi çünkü:
    Bunların radyoaktifliği de doğada 200-300 yıl sürmektedir. Bu durum bir çok kanser ve genetik hastalıklara neden olmaktadır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2: yorumum: Bence 2. bilgi çünkü:
      Bunların radyoaktifliği de doğada 200-300 yıl sürmektedir. Bu durum bir çok kanser ve genetik hastalıklara neden olmaktadır.

      Sil
  5. Esad KUTLU. Nükleer enerji tüm gelişmiş batılı ülkeler tarafından ölü teknoloji olarak adlandırılmıştır ve doğaya zarar veriyor .

    YanıtlaSil
  6. bence 2. bilgi : Nükleer santralde nehirlere, göllere, denizlere boşaltılan soğutma sularının sadece birkaç saniye radyoaktif kalabildiği ve akabinde tümüyle arınmadığından tehlike yarattığı ifade edilmektedir

    YanıtlaSil
  7. Bence yapılmamalıdır.Çünkü Çernobil faciasının , nükleer santralde nehirlere, göllere, denizlere boşaltılan soğutma sularının sadece birkaç saniye radyoaktif kalabildiği ve akabinde tümüyle arınmadığından soğutma suları, doğal alanlara boşalmadan önce, reaktör ve yüzlerce metrelik borulardan geçmektedir , bu sulara, reaktörden ve boruların kendisinden, radyoaktif kurşun, krom, kobalt parçacıkları karışmaktadır , bunların radyoaktifliği de doğada 200-300 yıl sürmektedir , bu durum bir çok kanser ve genetik hastalıklara neden olmaktadır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben Alptekin Doğan , insanlar bu nükleer enerjiden alacağı zararı diğer enerji kaynaklarından almıyorlar o yüzden olmamalı.

      Sil
  8. Bence iyi çünkü 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır.Bilinen en temiz enerji kaynağımız güneş ise sadece gündüzleri enerji sağlar.Bunun yanı sıra enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır.

    YanıtlaSil
  9. Ben Halil Berat bence büker nükleer santraller şehir dışını insanlığın uzak olduğu yerlere kurulması daha doğru insanlara zarar vermemesi önemli ama çok fazla olmasıda zararlı asit yağmuru olmaması için yapılmaması gerek ben bunu olumlu görmüyorum

    YanıtlaSil
  10. Bence 1. bilgi çünkü: Nükleer enerjiye dayalı sistemler, fosil kaynaklı enerji üretim sistemlerinin neden olduğu sera gazı emisyonuna neden olmadıkları için çevreye zarar vermezler. Dünya çapında ısınma ve iklim değişikliğine neden olan CO2 emisyonunun azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, azot oksitleri ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına da neden olmamaktadır.

    YanıtlaSil
  11. bence 2. bilgi doğru çünkü
    Nükleer santralde nehirlere, göllere, denizlere boşaltılan soğutma sularının sadece birkaç saniye radyoaktif kalabildiği ve akabinde tümüyle arınamadığında tehlike yarattığı ifade edilmektedir. Söz konusu soğutma suları, doğal alanlara boşalmadan önce, reaktör ve yüzlerce metrelik borulardan geçmektedir. Bu sulara, reaktörden ve boruların kendisinden, radyoaktif kurşun, krom, kobalt parçacıkları karışmaktadır. Bunların radyoaktifliği de doğada 200-300 yıl sürmektedir. Bu durum bir çok kanser ve genetik hastalıklara neden olmaktadır.

    YanıtlaSil
  12. Ben Mert Polat. 2006 yılını “Çernobil faciasının 22. yılında nükleere hayır yılı” olarak ilan eden nükleer karşıtı çevreciler, nükleer enerjinin; sağlık, gelecek, çevre, ülke ve insanlık için zararlarını dile getirmektedirler. Nükleer enerji tüm gelişmiş batılı ülkeler tarafından ölü teknoloji olarak adlandırılmıştır. En temiz ve güvenli enerji nükleer enerjidir söylemini neredeyse tüm dünya yalanlamaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda dünyadaki pek çok ülke nükleer enerjiden vazgeçmektedir. Gelişmiş dünya ülkeleri ömrü dolmuş nükleer enerjilerini kapatmış ve yenisini yapmayacaklarını belirtmişlerdir.Nükleer santralde nehirlere, göllere, denizlere boşaltılan soğutma sularının sadece birkaç saniye radyoaktif kalabildiği ve akabinde tümüyle arınmadığından tehlike yarattığı ifade edilmektedir. Söz konusu soğutma suları, doğal alanlara boşalmadan önce, reaktör ve yüzlerce metrelik borulardan geçmektedir. Bu sulara, reaktörden ve boruların kendisinden, radyoaktif kurşun, krom, kobalt parçacıkları karışmaktadır. Bunların radyoaktifliği de doğada 200-300 yıl sürmektedir. Bu durum bir çok kanser ve genetik hastalıklara neden olsada, yenilenebilir enerji kaynaklarının dış koşullara bağımlı olmaları (iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması) nedeniyle günümüzde halen yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar verimli enerji üretimi sağlanamamaktadır. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Elektrik tüketim talebinin karşılanmasının yanı sıra, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Nükleer enerjiye dayalı sistemler, fosil kaynaklı enerji üretim sistemlerinin neden olduğu sera gazı emisyonuna neden olmadıkları için çevreye zarar vermezler. Dünya çapında ısınma ve iklim değişikliğine neden olan CO2 emisyonunun azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, azot oksitleri ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına da neden olmamaktadır. Özellikle de ülkemizin ve dünya nüfusunun sürekli artması ve teknolojinin enerjiye bağımlı olarak gelişmesi enerjinin süreklilik arzına neden olduğu için nükleer enerji ülkemizin kalkınması ve ileri gitmesi açısından önemlidir. Ben 1. Bilgiyi tercih ederek ülkemize nükleer enerjinin fayda getireceğine inanıyorum

    YanıtlaSil
  13. Süreyya Sami Şeneldir
    2.bilgi doğrudur .
    Çünkü nükleer enerji santralleri o bölgede yaşayan tüm canlılar için tehdit unsuru. Örneğin cernobill faciasında bir çok canlı yaşamlarını yitirmiş ve sonraki nesilleri de sakat yada ölü doğmuştur.Nükleer santraller canlılar için doğa için malesef zararlıdır .
    Nükleer santrali olan çoğu ülke bu santralleri kapatıp başka enerji alanları keşfetmeye çalışıyor .

    YanıtlaSil
  14. Bence 1.bilgi.Yenilenebilir enerji kaynaklarının iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş,rüzgar ve şu kaynaklarının bulunmaması nedeniyle nükleer enerji santrallerinin 7 gün 24 saat enerji üreterek sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Bu gün enerjiyi ucuz,kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler ekonomi ve gelişmişlik olarak dünyada en önde yer almaktadırlar. Ülkemizin milli gelir ve büyümesi için nükleer enerji santralleri kurması bir seçenek değil zorunluluk haline gelmiştir. Bu enerji santralleri azot ve sülfür oksitleri salmadığı için doğaya da zarar vermemektedir.

    YanıtlaSil
  15. ben emre çayırlı. bence yapılmalıdır. . Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Ayrıca, azot oksitleri ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına da neden olmamaktadır. Dünya çapında ısınma ve iklim değişikliğine neden olan CO2 emisyonunun azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben emre. benim kararım değişmedi ben hala yararlarını savunuyorum. Çünkü Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır.

      Sil
  16. Ben Talha Tekin hocam. Bence yapılmalıdır . Çünkü Elektrik tüketim talebinin karşılanmasının yanı sıra, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
    Yenilenebilir enerji kaynaklarının dış koşullara bağımlı olmaları (iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması) nedeniyle günümüzde halen yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar verimli enerji üretimi sağlanamamaktadır. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır

    YanıtlaSil
  17. hocam ben Bilal Şenol. Bence yapılmalıdır. Çünkü Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.

    YanıtlaSil
  18. hocam ben Süleyman bence nükleer santral yapılmalıdır çünkü; Yenilenebilir enerji kaynaklarının dış koşullara bağımlı olmaları (iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması) nedeniyle günümüzde halen yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar verimli enerji üretimi sağlanamamaktadır. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır.

    YanıtlaSil
  19. hocam ben Berkay sırlı bence yapılmalıdır.Çünkü Nükleer enerji tüm gelişmiş batılı ülkeler tarafından ölü teknoloji olarak adlandırılmıştır. En temiz ve güvenli enerji nükleer enerjidir söylemini neredeyse tüm dünya yalanlamaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda dünyadaki pek çok ülke nükleer enerjiden vazgeçmektedir. Gelişmiş dünya ülkeleri ömrü dolmuş nükleer enerjilerini kapatmış ve yenisini yapmayacaklarını belirtmişlerdir.Nükleer santralde nehirlere, göllere, denizlere boşaltılan soğutma sularının sadece birkaç saniye radyoaktif kalabildiği ve akabinde tümüyle arınmadığından tehlike yarattığı ifade edilmektedir. Söz konusu soğutma suları, doğal alanlara boşalmadan önce, reaktör ve yüzlerce metrelik borulardan geçmektedir.

    YanıtlaSil
  20. hocam ben Abdullah Efe Altıntaş. Yapılmamalıdır. Çünkü Bunların radyoaktifliyi de doğada 200-300 yıl sürüyor. Bu durum bir çok kanser ve genetik hastalıklara neden oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hocam ben fikrimi değiştirmedim. Hâlâ nükleer enerjinin yapılmamasından yanayım.

      Sil
  21. hocam ben Abdulmueen ashrafi . Bence Yapılmalıdır.. Çünkü Yenilenebilir enerji kaynaklarının dış koşullara bağımlı olmaları (iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması) nedeniyle günümüzde halen yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar verimli enerji üretimi sağlanamamaktadır. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır.

    YanıtlaSil
  22. hocam ben Ahmet Güngör. Bence yapılmalıdır. Çünkü Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Elektrik tüketim talebinin karşılanmasının yanı sıra, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.

    YanıtlaSil
  23. Ben Enes Çelebiyılmaz.Ben fikrimi değiştirdim.Bence 1.bilgi doğru çünkü ülkemiz daha iyi kalkınır ve işsizlik oranı düşer bu da ülkemizi iyi etkiler, dışardan ithal etmek zorunda kalmayız, ayrıca maliyetli olsa bile yapıldıktan sonra verdiğimizden daha çok para alıp zararımızı kapatırız.

    YanıtlaSil
  24. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  25. Hocam ben ahmet güngör yapılmalı çünkü;. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Elektrik tüketim talebinin karşılanmasının yanı sıra, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Nükleer enerjiye dayalı sistemler, fosil kaynaklı enerji üretim sistemlerinin neden olduğu sera gazı emisyonuna neden olmadıkları için çevreye zarar vermezler.

    YanıtlaSil
  26. Ben kararımı değiştirmek istiyorum (bence 2.bilgi doğru)
    Çünkü Nükleer santralde nehirlere, göllere, denizlere boşaltılan soğutma sularının sadece birkaç saniye radyoaktif kalabildiği ve akabinde tümüyle arınmadığından tehlike yarattığı ifade edilmektedir.

    YanıtlaSil
  27. Hocam ben Bilal Şenol.Bence yapılmalıdır.Çünkü Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Elektrik tüketim talebinin karşılanmasının yanı sıra, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Nükleer enerjiye dayalı sistemler, fosil kaynaklı enerji üretim sistemlerinin neden olduğu sera gazı emisyonuna neden olmadıkları için çevreye zarar vermezler. Dünya çapında ısınma ve iklim değişikliğine neden olan CO2 emisyonunun azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, azot oksitleri ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına da neden olmamaktadır.

    YanıtlaSil
  28. Bence iyi çünkü 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır.Bilinen en temiz enerji kaynağımız güneş ise sadece gündüzleri enerji sağlar.Bunun yanı sıra enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır.

    YanıtlaSil
  29. 2006 yılını “Çernobil faciasının 22. yılında nükleere hayır yılı” olarak ilan eden nükleer karşıtı çevreciler, nükleer enerjinin; sağlık, gelecek, çevre, ülke ve insanlık için zararlarını dile getirmektedirler.Gelişmiş dünya ülkeleri ömrü dolmuş nükleer enerjilerini kapatmış ve yenisini yapmayacaklarını belirtmişlerdir.Nükleer santralde nehirlere, göllere, denizlere boşaltılan soğutma sularının sadece birkaç saniye radyoaktif kalabildiği ve akabinde tümüyle arınmadığından tehlike yarattığı ifade edilmektedir. Söz konusu soğutma suları, doğal alanlara boşalmadan önce, reaktör ve yüzlerce metrelik borulardan geçmektedir. Bu sulara, reaktörden ve boruların kendisinden, radyoaktif kurşun, krom, kobalt parçacıkları karışmaktadır. Bunların radyoaktifliği de doğada 200-300 yıl sürmektedir. Bu durum bir çok kanser ve genetik hastalıklara neden olmaktadır.

    YanıtlaSil
  30. hocam ben Ata Orhun Kara.Ben fikrimi değiştirdim.Bence 1.bilgi doğru çünkü: Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Elektrik tüketim talebinin karşılanmasının yanı sıra, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Nükleer enerjiye dayalı sistemler, fosil kaynaklı enerji üretim sistemlerinin neden olduğu sera gazı emisyonuna neden olmadıkları için çevreye zarar vermezler. Dünya çapında ısınma ve iklim değişikliğine neden olan CO2 emisyonunun azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, azot oksitleri ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına da neden olmamaktadır.

    YanıtlaSil
  31. Hocam ben numan berat arıkan bence 1. Bilgi dogrudur çunku ülke mizinin guclenmesinde ilerlemesinde rol oynuyacaktir hem ülke hem aile ekonomisine katki sağlıyacaktır ve su anki co2 gazı nedeniyle iklim değisimimini engelleyip normal iklim sartlari devam eder

    YanıtlaSil
  32. Hocam ben Berkay 1. Bilgi daha doğrudur çünkü Yenilenebilir enerji kaynaklarının dış koşullara bağımlı olmaları (iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması) nedeniyle günümüzde halen yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar verimli enerji üretimi sağlanamamaktadır. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Elektrik tüketim talebinin karşılanmasının yanı sıra, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Nükleer enerjiye dayalı sistemler, fosil kaynaklı enerji üretim sistemlerinin neden olduğu sera gazı emisyonuna neden olmadıkları için çevreye zarar vermezler. Dünya çapında ısınma ve iklim değişikliğine neden olan CO2 emisyonunun azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, azot oksitleri ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına da neden olmamaktadır.

    YanıtlaSil
  33. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  34. Süreyya sami Şeneldir
    Ben kararımda sabitim. Bence 2. Bilgi doğru .soruyu orada yaşayan vatandaş olarak değerlendirirsem kesinlikle olmamalı ve doğal enerji kaynaklarına yönelinmelidir.
    Tüm canlıların hayati tehlike yaşamamaları için yapılmamalı . Bu bedeli Çernobil faciasında çok acı bir şekilde yaklaşık 90bin insanin ölümü ile gördük. Elbette devletin kalkınması için çok önemli bir kaynak ama doğal yaşam için çok büyük bir tehdittir.çünkü atılan atıkların doğada kayboluşu 200 -300yıl civarında

    YanıtlaSil
  35. BENCE YAPILMAMALI,ÇÜNKÜ;
    Nükleer enerji tüm gelişmiş batılı ülkeler tarafından ölü teknoloji olarak adlandırılmıştır. En temiz ve güvenli enerji nükleer enerjidir söylemini neredeyse tüm dünya yalanlamaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda dünyadaki pek çok ülke nükleer enerjiden vazgeçmektedir. Gelişmiş dünya ülkeleri ömrü dolmuş nükleer enerjilerini kapatmış ve yenisini yapmayacaklarını belirtmişlerdir.ÇÜNKÜ Çernobil faciasının tekrar yaşanmasını istemiyorlar.Eyer böyle bir facia olursa ALMANYA ,FRANSA,İNGİLTERE ,TÜRKİYE gibi ülkelerin neredeyse tamamı radyasyona maruz kalıp kendi ülkelerinin insanlarının ölmesini istemiyordur

    YanıtlaSil
  36. Hocam bence 1. bilgi. Arkadaşlar Çernobilden örnek vermiş ancak Çernobildeki facia çalışanların hatasından olmuştur. Bir reaktör sıkışması ya da çekirdek erimesi olmamıştır. Amerika'da 100 tane reaktör var ancak hiçbiri yıllardır patlamıyor. Bizim 5 reaktörümüz mü patlayacak? Ayrıca farklı bir yönden bakacak olursak 7/24 enerji kaynağı oluşturuyor ve tedbir alınırsa çevreye de zararı yok. Ayrıca buraya yüksek para harcanılmamasını isteyen arkadaşlar inşa edildiğinde ne kadar kâr edeceğimizi bilmiyorlar. Ülkeler bizi nükleer füze ile tehdit edemeyecektir. Ülkemiz gelişmiş bir ülke olacaktır.

    YanıtlaSil
  37. Ben Mert Polat. Ben hala kararımı değiştirmedim çünkü Yenilenebilir enerji kaynaklarının dış koşullara bağımlı olmaları (iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması) nedeniyle günümüzde halen yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar verimli enerji üretimi sağlanamamaktadır. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Elektrik tüketim talebinin karşılanmasının yanı sıra, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Nükleer enerjiye dayalı sistemler, fosil kaynaklı enerji üretim sistemlerinin neden olduğu sera gazı emisyonuna neden olmadıkları için çevreye zarar vermezler. Dünya çapında ısınma ve iklim değişikliğine neden olan CO2 emisyonunun azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, azot oksitleri ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına da neden olmamaktadır. ABD, Fransa, Japonya gibi ülkeler nükleer enerji sayesinde gelişti, Afrika ya bakarsanız nükleer enerji yok ve oradaki çocuklar bir damla su bile bulamıyor neredeyse bizim nükleer enerjimiz olduğu için böyle kolaylıkla ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Özellikle de ülkemizin ve dünya nüfusunun sürekli artması ve teknolojinin enerjiye bağımlı olarak gelişmesi enerjinin süreklilik arzına neden olduğu için nükleer enerji ülkemizin kalkınması ve ileri gitmesi açısından önemlidir. Ben 1. Bilgiyi tercih ederek ülkemize nükleer enerjinin fayda getireceğine inanıyorum

    YanıtlaSil
  38. Esad Kutlu . Benim son düşüncem hala aynı 2. bilgi doğru çünkü 2006 yılını “Çernobil faciasının 22. yılında nükleere hayır yılı” olarak ilan eden nükleer karşıtı çevreciler, nükleer enerjinin; sağlık, gelecek, çevre, ülke ve insanlık için zararlarını dile getirmektedirler. Nükleer enerji tüm gelişmiş batılı ülkeler tarafından ölü teknoloji olarak adlandırılmıştır. En temiz ve güvenli enerji nükleer enerjidir söylemini neredeyse tüm dünya yalanlamaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda dünyadaki pek çok ülke nükleer enerjiden vazgeçmektedir. Gelişmiş dünya ülkeleri ömrü dolmuş nükleer enerjilerini kapatmış ve yenisini yapmayacaklarını belirtmişlerdir.Nükleer santralde nehirlere, göllere, denizlere boşaltılan soğutma sularının sadece birkaç saniye radyoaktif kalabildiği ve akabinde tümüyle arınmadığından tehlike yarattığı ifade edilmektedir. Söz konusu soğutma suları, doğal alanlara boşalmadan önce, reaktör ve yüzlerce metrelik borulardan geçmektedir. Bu sulara, reaktörden ve boruların kendisinden, radyoaktif kurşun, krom, kobalt parçacıkları karışmaktadır. Bunların radyoaktifliği de doğada 200-300 yıl sürmektedir. Bu durum bir çok kanser ve genetik hastalıklara neden olmaktadır.

    YanıtlaSil
  39. Abdullah Efe Altıntaş,bence 2. Bilgi doğrudur. Çünkü nükleer enerjinin çevreye ve insanlara zararı çoktur. Kanser ve genetik bozukluklara yol açar

    YanıtlaSil
  40. hocam ben Süleyman benim fikrim değişmedi ve yine nükleer enerjinin yararlı ve gerekli olduğunu düşünüyorum . Çünkü;Yenilenebilir enerji kaynaklarının dış koşullara bağımlı olmaları (iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması) nedeniyle günümüzde halen yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar verimli enerji üretimi sağlanamamaktadır. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Elektrik tüketim talebinin karşılanmasının yanı sıra, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Nükleer enerjiye dayalı sistemler, fosil kaynaklı enerji üretim sistemlerinin neden olduğu sera gazı emisyonuna neden olmadıkları için çevreye zarar vermezler. Dünya çapında ısınma ve iklim değişikliğine neden olan CO2 emisyonunun azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, azot oksitleri ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına da neden olmamaktadır.

    YanıtlaSil
  41. Hocam ben AhmetTalha.benim hala kararım değişmedi. Son kararım 1.bilgidir.Çünki ülkemin
    geleceği için bu projeleri destekliyorum(görüşümün bir yararı olmasada)..
    .D

    YanıtlaSil
  42. Hocam ben Talha Enes Karaca benim kararım hala değişmedi. hala 1. maddeyi savunuyorum çünki

    Nükleer enerji, atomun çekirdeğinden elde edilen bir enerji türüdür. Nükleer enerjiyi zorlanmış olarak ortaya çıkarmak ve diğer enerji tiplerine dönüştürmek için nükleer reaktörler kullanılmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının dış koşullara bağımlı olmaları (iklim koşullarına bağlı olarak her zaman yeterince güneş, rüzgar ve su kaynaklarının bulunmaması) nedeniyle günümüzde halen yenilenebilir enerji kaynaklarından yeteri kadar verimli enerji üretimi sağlanamamaktadır. Bu noktada nükleer enerji, 7 gün 24 saat enerji üreten sürekli bir kaynak olarak önemini korumaktadır. Enerjiyi ucuz, kaliteli ve sürdürülebilir olarak elde eden ülkeler, küresel ticaret ve kalkınma yarışında ön sıralarda yer almaktadır. Elektrik tüketim talebinin karşılanmasının yanı sıra, Türkiye'nin 2023 yılı hedefleri doğrultusunda ülkemizin milli gelir ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için sürekli enerji üreten nükleer güç santrallerini inşa etmesi bir seçenek değil, zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Nükleer enerjiye dayalı sistemler, fosil kaynaklı enerji üretim sistemlerinin neden olduğu sera gazı emisyonuna neden olmadıkları için çevreye zarar vermezler. Dünya çapında ısınma ve iklim değişikliğine neden olan CO2 emisyonunun azaltılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, azot oksitleri ve sülfür oksitleri salmadığı için asit yağmurlarına da neden olmamaktadır.

    YanıtlaSil
  43. hocam ben enes çelebi yılmaz, yapılmamalıdır, çünkü; 2006 yılını “Çernobil faciasının 22. yılında nükleere hayır yılı” olarak ilan eden nükleer karşıtı çevreciler, nükleer enerjinin; sağlık, gelecek, çevre, ülke ve insanlık için zararlarını dile getirmektedirler. Nükleer enerji tüm gelişmiş batılı ülkeler tarafından ölü teknoloji olarak adlandırılmıştır. En temiz ve güvenli enerji nükleer enerjidir söylemini neredeyse tüm dünya yalanlamaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda dünyadaki pek çok ülke nükleer enerjiden vazgeçmektedir.

    YanıtlaSil
  44. Hocam ben halil berat nükleer santraller insan sapluğını tehtid etmekte bu yüzden ben olumlu görmüyorum olumlu görmem emin bi diğer nedeni ise Bu durum bir çok kanser ve genetik hastalıklara neden olmakta

    YanıtlaSil
  45. HOCAM BEN ABDULMUEEN ASHRAFİ
    hocam ben kararıma değiştımedım

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

HİDROELEKTRİK SANTRALLER

BİYO-YAKIT ÜRETİMİ

ELEKTRİKLİ OTOMOBİL ÜRETİMİ